25 Şubat 2011 Cuma

BİR HUKUK GARABETİ DAHA!

HÜSEYİN EDEMİR İÇİN ÖZGÜRLÜK !
Hüseyin Edemir tam bir yıl önce kendisi hakkında açılan davadan habersiz Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisans programını tamamlamaya çalışıyordu. Sıradan bir günde asayiş kontrolü yapan polislerin kimliğini yoklaması ile arandığını öğrendi, bir hata yapıldığını, ertesi gün mahkemeye çıkartıldığında serbest bırakılacağını düşündü, öyle olmadı; ertesi gün örgüt üyesi olduğu iddiasıyla tutuklandı. Tutuklama nedeni ise 10 yıl önce bir dergi bürosunda hukuka aykırı olarak yapılan aramada bilgisayar disketlerinde elde edildiği söylenen belgeler ile Belçika Ulusal Savcılığı tarafından Türkiye’ye teslim edilen DHKP/C arşivinde ona ait olduğu söylenen belgelerin var olduğu iddiasına dayandırıldı.
Hüseyin Edemir hakkındaki iddialara dayanak belgelerin nerede bulunduğu, kim tarafından teslim edildiği bilinmiyor, belgelerin içeriği araştırılmıyor, delil araştırma hakkı kullanılmıyor. Oysa Ankara, İzmir, Adana özel yetkili ağır ceza mahkemeleri benzer davalarda ya beraat kararları vermişti.
Bilirkişilere göre ise Hüseyin Edemir hakkındaki iddialara dayanak belgeler tek başına delil olarak kabul edilemez, CD, disketlerden elde edildiği söylenen belgelerin hukuka uygun olarak toplanması, yan delillerle desteklenmesi, içeriğin araştırılması gerekmektedir.
Hüseyin Edemir delil olmadan cezalandırılmak isteniyor, suçlamayı aydınlatacak deliller ise toplanmıyor.
Benzer yargılamalarda mahkemelerin kararları şöyleydi;
Ankara 11 Ağır Ceza Mahkemesi 22.09.2004 tarihinde benzer bir yargılamada “…mevcut disketlerde sanığın sadece adının geçmesi karşısında mahkûmiyetine yeterli ve kesin inandırıcı delil elde edilememiş olması nedeniyle beraatına” şeklinde karar vermiştir. (ekte örnek karar mevcuttur)
Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi 18.04.2006 tarihindeki kararı “yapılan aramada ele geçen şifreli metinlerin çözümü neticesi müspet suçlarla itham edildiği ancak sanıkların savunmalarının aksine iddianamedeki olaylara katıldıklarına dair başkaca hiçbir yan delilin bulunmadığı, …..tüm sanıklar hakkındaki suçlamaların soyut iddia kapsamında kaldığı anlaşıldığından beraatına karar verilmiştir.” şeklindedir(ekte örnek karar mevcuttur)
İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi 08.06.2006 tarihinde “… atılı suçları işlediklerine ilişkin cezalandırılmalarına yeterli her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı kanıtlar elde edilmediğinden… beraatlarına” şeklinde karar vermiştir. (ekte örnek karar mevcuttur)
Prof. Dr. Uğur Alacakaptan bilgisiyar disketinin delil değeri için; …olayı temsil edip etmediği konusunda çok dikkatli bir araştırmaya ihtiyaç vardır, ayrıca bu delilerin tek başına ispat kuvveti yoktur, ,,,ispat kabiliyeti bu derece sınırlı bu bilgisayar çıktılarının ancak ve sadece belirti olarak kullanılabileceği ve tek başına ispat kabiliyeti bulunmadığı açıktır. Bu bilgiler ancak yan deliller ile desteklenebildiği takdirde bir ispat değeri kazanabilir. Şeklinde bilirkişi raporları mevcuttur.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisi bölümü uzmanlarından Prof Dr. Adnan Yazıcı, Prof. Dr. Faruk Polat, Y.Doç. Dr. Ahmet Çoşar tarafından sunulan bilirkişi raporlarında “bilgisayar hard-disk üzerinde de üzerindeki bilgilere müdahale edilebilir ve bu müdahalenin gerçekleşip gerçekleşemediği veya ne zaman kim tarafından müdahale yapıldığı sadece hard-disk üzerinde yapılacak bir inceleme ile belirlenemez.” Denilmiştir.
Doktora öğrencisi Hüseyin Edemir, örnek yargı kararları, bilirkişi raporlarına rağmen yeni ve keyfi bir uygulama ile karşı karşıya kalarak ceza alma tehdidi altındadır. Adil bir yargılama ve hukuka uygun bir karar verilmesi için mücadelemize ses verin.


Destek için:
http://huseyineozgurluk.net