Ölümünün 2. Yılında Aram Sesiyle topraklarında...
8 Ağustos 2011
Ankara Yapı Sanat Merkezi(mihatpaşa Cad. 39/2 ankara)
Saat:19.30
31 Temmuz 2011 Pazar
25 Temmuz 2011 Pazartesi
Dayanışma Çağrısı
YURTSEVERLER SINIRDIŞI EDİLEMEZ !
21 yıldan beri yerleşik olarak yaşadığı anavatanında, 20.şubat.2008 sonrası Yerevan’daki evi, ailesi ve çocuklarından mahrumiyete mecbur edilen, KGB uydurması asılsız suçlamalarla yargılanarak hapsedilen, 9.haziran.2011’de Vardaşen Cezaevi’nden Ermenistan’ın son politik tutuklusu olarak serbest bırakılan Fransa vatandaşı Sarkis HATSPANIAN’ın özgürlüğüne kavuştuktan sonra anavatanında oturum hakkı edinmek için ilgili mercilere yaptığı başvuru, herşeye kadir “KGB’nin onayından geçmediği” gerekçesiyle Polislik Pasaport ve Vizeler Müdürlüğü tarafından 19.temmuz.2011 tarihli keyfi bir kararla reddedilmiştir.
Buna istinaden, kanlı 1.mart.2008 sonrası uzun zaman devlet güvenlik güçlerince arandığı dönemde zamanın cumhurbaşkanı Robert Koçaryan’ın imzalamış olduğu özel bir emirle hakkında SINIRDIŞI kararı bulunan Sarkis HATSPANIAN’ın en geç 5 gün içerisinde Ermenistan’ı terketmesi gerekmektedir.
Uluslararası hukuk gereği “Rüştünü ispat etme yaşından küçük çocuğu olan bir şahsın ülkeden sınırdışı edilemeyeceği” Ermenistan tarafından da imzalanmış bulunan anlaşmalarla kabul edildiği halde, günümüz iktidarının yüzlerce keyfi ve kanunsuz eylemlerde bulunmuş olması gözönünde olduğundan, böylesi bir tehlikenin var olmasından kaygı duyan ana muhalefet hareketi Ermeni Ulusal Kongresi sözcüsü konuya ilişkin açıklamada bulunarak daha önce de yapılmış olan beyanlarına sadık kalınarak, “hukuki ve politik tüm araçlara başvurarak, Ermeni halkının yurtsever evladı Sarkis HATSPANIAN’ın anavatanında yaşama hakkını sonuna dek savunacağını” bildirmiştir.
KGB-Polis ortaklığı sonucu doğan bu keyfi red kararına itiraz etmek amacıyla önümüzdeki günlerde mahkemeye başvurma hazırlığında bulunan E.U.K. Hukuki Destek Komitesi tüm gelişmeler hakkında kamuoyunu bilahare bilgilendirecektir.
2008 şubatında yapılan hileli cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası oluşan halk hareketinin en aktif üyelerinden biri olan Fransa vatandaşı Sarkis HATSPANIAN’ın mağdur halkının safında yer alışını bir türlü hazmedemediğinden, ona karşı görülmedik ilkellikte bir kin besleyip, insanlıkdışı intikam eylemlerini sürdürmekten hiç geri durmamış olan iktidarın, bu yeni oyununa karşı durup HAYIR demek ve YURTSEVERLER SINIRDIŞI EDİLEMEZ düşüncesini hayata geçirmek için mücadele etmeye hazır her insanı, hangi politik görüşe sahip olursa olsun her Ermeni insanının kendi anavatanında yaşama hakkını savunmaya çağırıyor, desteklerini bekliyoruz.
“YURTSEVERLER SINIRDIŞI EDİLEMEZ” Girişimi
Yerevan, 25.temmuz.2011
Girişimle iletişim adresi: solidaritysarkishatspanian@gmail.com
21 yıldan beri yerleşik olarak yaşadığı anavatanında, 20.şubat.2008 sonrası Yerevan’daki evi, ailesi ve çocuklarından mahrumiyete mecbur edilen, KGB uydurması asılsız suçlamalarla yargılanarak hapsedilen, 9.haziran.2011’de Vardaşen Cezaevi’nden Ermenistan’ın son politik tutuklusu olarak serbest bırakılan Fransa vatandaşı Sarkis HATSPANIAN’ın özgürlüğüne kavuştuktan sonra anavatanında oturum hakkı edinmek için ilgili mercilere yaptığı başvuru, herşeye kadir “KGB’nin onayından geçmediği” gerekçesiyle Polislik Pasaport ve Vizeler Müdürlüğü tarafından 19.temmuz.2011 tarihli keyfi bir kararla reddedilmiştir.
Buna istinaden, kanlı 1.mart.2008 sonrası uzun zaman devlet güvenlik güçlerince arandığı dönemde zamanın cumhurbaşkanı Robert Koçaryan’ın imzalamış olduğu özel bir emirle hakkında SINIRDIŞI kararı bulunan Sarkis HATSPANIAN’ın en geç 5 gün içerisinde Ermenistan’ı terketmesi gerekmektedir.
Uluslararası hukuk gereği “Rüştünü ispat etme yaşından küçük çocuğu olan bir şahsın ülkeden sınırdışı edilemeyeceği” Ermenistan tarafından da imzalanmış bulunan anlaşmalarla kabul edildiği halde, günümüz iktidarının yüzlerce keyfi ve kanunsuz eylemlerde bulunmuş olması gözönünde olduğundan, böylesi bir tehlikenin var olmasından kaygı duyan ana muhalefet hareketi Ermeni Ulusal Kongresi sözcüsü konuya ilişkin açıklamada bulunarak daha önce de yapılmış olan beyanlarına sadık kalınarak, “hukuki ve politik tüm araçlara başvurarak, Ermeni halkının yurtsever evladı Sarkis HATSPANIAN’ın anavatanında yaşama hakkını sonuna dek savunacağını” bildirmiştir.
KGB-Polis ortaklığı sonucu doğan bu keyfi red kararına itiraz etmek amacıyla önümüzdeki günlerde mahkemeye başvurma hazırlığında bulunan E.U.K. Hukuki Destek Komitesi tüm gelişmeler hakkında kamuoyunu bilahare bilgilendirecektir.
2008 şubatında yapılan hileli cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası oluşan halk hareketinin en aktif üyelerinden biri olan Fransa vatandaşı Sarkis HATSPANIAN’ın mağdur halkının safında yer alışını bir türlü hazmedemediğinden, ona karşı görülmedik ilkellikte bir kin besleyip, insanlıkdışı intikam eylemlerini sürdürmekten hiç geri durmamış olan iktidarın, bu yeni oyununa karşı durup HAYIR demek ve YURTSEVERLER SINIRDIŞI EDİLEMEZ düşüncesini hayata geçirmek için mücadele etmeye hazır her insanı, hangi politik görüşe sahip olursa olsun her Ermeni insanının kendi anavatanında yaşama hakkını savunmaya çağırıyor, desteklerini bekliyoruz.
“YURTSEVERLER SINIRDIŞI EDİLEMEZ” Girişimi
Yerevan, 25.temmuz.2011
Girişimle iletişim adresi: solidaritysarkishatspanian@gmail.com
10 Temmuz 2011 Pazar
Abdullah Demirbaş ölüm tehlikesiyle karşı karşıya
Destek için İmza Formu İmza Listesi
Abdullah Demirbaş Diyarbakır Sur Belediye Başkanlığı’na 2004 yılında seçildikten sonra “tek tekçi” ve de sahte kurgularının boyaları sapır sapır dökülen bir Türkiye manzarasının yerine başka bir halin normal olduğunu anlattı bize. Çok dilliliği kimsenin engelleyemediği Türkiye’de 2007’de “çok dilli belediyeciliği” uygulamaya koydu.
Tek dilliler, “Tek dilden başka dil anlamam”, “Bizim başka tecrübeye ihtiyacımız yok” diyen zihniyet zabıtaları bu karar üzerine onu hemen görevden alındı. Bu arada “tek dilliliği” marifet gibi görenlerin çabalarına rağmen, hayatları “çok dilli” geçen insanlar onu 2009 yerel seçimlerinde yüzde 65 ile tekrar Sur Belediye Başkanlığına getirdi. Zihniyet zabıtası olması beklenen kertelerdeki “imalat hataları” olarak değerlendirilebilecek olan başka yargı organları ise onu beraat ettirdiler.
Ve KCK ile bağlantısı olduğu iddiasıyla Demirbaş da tutuklandı; dört ay boyunca içerde kaldı. Sonunda sağlık nedenleriyle tahliye edilmesine karar verildi.
Abdullah Demirbaş Sürekli olarak kan pıhtılaşması riski altında yaşayan, mesela son olarak, polislerin tasarruf etmeyi asla dert etmedikleri gaz bombalarına maruz kaldığı zaman, girdiği öksürük nöbetinin şiddetiyle neredeyse bütün vücuduna kan oturmasına neden olan tehlikeli bir hastalığa sahip. Ne zaman geleceği belli olmayan, herhangi bir küçük risk karşısında her an ölüm tehlikesi altında yaşayan bir insan Demirbaş...
Ve Abdullah Demirbaş’a bu hastalığıyla ilgili olarak gereken testleri yaptırabilmesi için yurtdışına çıkış izni verilmiyor...
Bu memlekette, birilerinin kafasındaki vatan fikrine göre “tehlikeli” ve “güvenilmez” olarak kabul edilen başka birçoklarının başına gelenler Demirbaş için de gündemde.
Bir zamanlar Ruhi Su için olduğu gibi... Ruhi Su’yu ve nicelerini bırakmadılar tedavisi için yurtdışına... Ve Ruhi Su ve niceleri , o “vatan” topraklarında hayatını kaybetti.
Abdullah Demirbaş’ın yurt dışı çıkış yasağına son verilerek, yaşam hakkına saygı gösterilmesine ve tedavisine izin verilmesini talep ediyoruz
Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi
İsmail Beşikçi
Fikret Başkaya
Sibel Özbudun
Sait Çetinoğlu
Temel Demirer
Recep Maraşlı
Sevan Nişanyan
Mahmut Konuk
Fatime Akalın
Şanar Yurdatapan
Ragıp Zarakolu
Attila Tuygan
Sabri Atman
Hanna Beth-Sawoce
İnciTuğsavul
Doğan Özgüden
Oktay Etiman
Kadir Cangızbay
Murat Kuseyri
Mihail Vasiliadis
Baskın Oran
Fikret Adanır
Halil Berktay
Zeynep Tanbay
Hüseyin Gevher
Erdal Doğan
Ramazan Gezgin
Mustafa Kahya
Necmettin Salaz
Mehmet Özer
Yalçın Ergündoğan
Ahmet Önal
Cemil Gündoğan
Muzaffer Erdoğdu
Hüseyin Taka
Adil Okay
Günseli Kaya
Ayşe Batumlu
Ümit Kaya
Gülten Madenli
Deniz Zarakolu
Atilla Kaya
Necati Abay
Erol Özkoray
Nuran Maraşlı
Haydar Işık
Tayfun İşçi
Günay Aslan
Ergin Erkiner
Nuri Aslan
Serdar Koçman
Pınar Ömeroğlu
Ayşe Hür
Yavuz Önen
Erdal Boyoğlu
Necmiye Alpay
Şaban İba
Yücel Demirer
Ferhat Kentel
Naci Kutlay
Vahap Coşkun
Selahattin Esmer
Nejat Kangal
Yusuf Çetin
Şehmuz Diken
Nalan Temeltaş
Fikri Kutlay
Mesut Saganda
Sertaç Bucak
...
Abdullah Demirbaş Diyarbakır Sur Belediye Başkanlığı’na 2004 yılında seçildikten sonra “tek tekçi” ve de sahte kurgularının boyaları sapır sapır dökülen bir Türkiye manzarasının yerine başka bir halin normal olduğunu anlattı bize. Çok dilliliği kimsenin engelleyemediği Türkiye’de 2007’de “çok dilli belediyeciliği” uygulamaya koydu.
Tek dilliler, “Tek dilden başka dil anlamam”, “Bizim başka tecrübeye ihtiyacımız yok” diyen zihniyet zabıtaları bu karar üzerine onu hemen görevden alındı. Bu arada “tek dilliliği” marifet gibi görenlerin çabalarına rağmen, hayatları “çok dilli” geçen insanlar onu 2009 yerel seçimlerinde yüzde 65 ile tekrar Sur Belediye Başkanlığına getirdi. Zihniyet zabıtası olması beklenen kertelerdeki “imalat hataları” olarak değerlendirilebilecek olan başka yargı organları ise onu beraat ettirdiler.
Ve KCK ile bağlantısı olduğu iddiasıyla Demirbaş da tutuklandı; dört ay boyunca içerde kaldı. Sonunda sağlık nedenleriyle tahliye edilmesine karar verildi.
Abdullah Demirbaş Sürekli olarak kan pıhtılaşması riski altında yaşayan, mesela son olarak, polislerin tasarruf etmeyi asla dert etmedikleri gaz bombalarına maruz kaldığı zaman, girdiği öksürük nöbetinin şiddetiyle neredeyse bütün vücuduna kan oturmasına neden olan tehlikeli bir hastalığa sahip. Ne zaman geleceği belli olmayan, herhangi bir küçük risk karşısında her an ölüm tehlikesi altında yaşayan bir insan Demirbaş...
Ve Abdullah Demirbaş’a bu hastalığıyla ilgili olarak gereken testleri yaptırabilmesi için yurtdışına çıkış izni verilmiyor...
Bu memlekette, birilerinin kafasındaki vatan fikrine göre “tehlikeli” ve “güvenilmez” olarak kabul edilen başka birçoklarının başına gelenler Demirbaş için de gündemde.
Bir zamanlar Ruhi Su için olduğu gibi... Ruhi Su’yu ve nicelerini bırakmadılar tedavisi için yurtdışına... Ve Ruhi Su ve niceleri , o “vatan” topraklarında hayatını kaybetti.
Abdullah Demirbaş’ın yurt dışı çıkış yasağına son verilerek, yaşam hakkına saygı gösterilmesine ve tedavisine izin verilmesini talep ediyoruz
Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi
İsmail Beşikçi
Fikret Başkaya
Sibel Özbudun
Sait Çetinoğlu
Temel Demirer
Recep Maraşlı
Sevan Nişanyan
Mahmut Konuk
Fatime Akalın
Şanar Yurdatapan
Ragıp Zarakolu
Attila Tuygan
Sabri Atman
Hanna Beth-Sawoce
İnciTuğsavul
Doğan Özgüden
Oktay Etiman
Kadir Cangızbay
Murat Kuseyri
Mihail Vasiliadis
Baskın Oran
Fikret Adanır
Halil Berktay
Zeynep Tanbay
Hüseyin Gevher
Erdal Doğan
Ramazan Gezgin
Mustafa Kahya
Necmettin Salaz
Mehmet Özer
Yalçın Ergündoğan
Ahmet Önal
Cemil Gündoğan
Muzaffer Erdoğdu
Hüseyin Taka
Adil Okay
Günseli Kaya
Ayşe Batumlu
Ümit Kaya
Gülten Madenli
Deniz Zarakolu
Atilla Kaya
Necati Abay
Erol Özkoray
Nuran Maraşlı
Haydar Işık
Tayfun İşçi
Günay Aslan
Ergin Erkiner
Nuri Aslan
Serdar Koçman
Pınar Ömeroğlu
Ayşe Hür
Yavuz Önen
Erdal Boyoğlu
Necmiye Alpay
Şaban İba
Yücel Demirer
Ferhat Kentel
Naci Kutlay
Vahap Coşkun
Selahattin Esmer
Nejat Kangal
Yusuf Çetin
Şehmuz Diken
Nalan Temeltaş
Fikri Kutlay
Mesut Saganda
Sertaç Bucak
...
6 Temmuz 2011 Çarşamba
Apoyevmatini Gazetesine Can Suyu
1925 yılından beri yayın hayatına devam eden Türkiyeli Rum vatandaşların sesi olan Rumca Apoyevmatini Gazetesinin mali zorluklardan dolayı kapanarak Türkiye’deki Rum vatandaşlarımızın sesinin susturulmasına izin vermeyelim!
Milliyetçi ve ırkçı politikaların gereği olarak Türkiye’deki Rum vatandaşlarımızın nüfusun düşülmesine paralel olarak gazetenin tirajının 600’e düşmesi nedeniyle Basın İlan Kurumu’ndan da ilan alamaması mali krizini daha da derinleştirerek kapanma noktasına gelmiştir.
Gazeteye abone olarak tirajını yükseltebileceğimiz gibi, Basın İlan Kurumu’nun koord@bik.gov.tr mail adresine yazarak gazeteye ilan verilmesini isteyip Türkiyeli Rumların sesine can suyu verelim, Apoyevmatini Gazetesinin susturulmasına izin vermeyelim!
(Apoyevmatini gazetesinin abonelik bedeli, 3 aylık 25 TL, 6 aylık 50 TL, 1 senelik 100 TL’dir, gazete veznesine ya da verilecek banka hesabına yatırılabilir.Ayrıntılı bilgi ve iletişim için: apo.istanbul@gmail.com , (0 212) 225 59 57, (0212) 293 20 35)
Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi
Basın ilan Kurumu Genel Müdürlüğüne
1925 yılından beri Türkiyeli Rum vatandaşlarımızın sesi olan Apoyevmatini Gazetesi mali zorluklardan dolayı kapanma noktasına gelmiştir. Bu zorlukların en önemli nedenlerden biride kurumunuzun tirajı 600’e düştüğünden dolayı kurumunuzca ilan verilmemesi olmuştur.
Kurumunuzun bu kararının gözden geçirilerek, asırlık çınarı Apoyevmatini Gazetesinin kapanmasına neden olmayacağınızı ve Türkiyeli Rum vatandaşlarımızın sesinin susturulmasına kurum olarak alet olmayacağınıza inanıyoruz
Milliyetçi ve ırkçı politikaların gereği olarak Türkiye’deki Rum vatandaşlarımızın nüfusun düşülmesine paralel olarak gazetenin tirajının 600’e düşmesi nedeniyle Basın İlan Kurumu’ndan da ilan alamaması mali krizini daha da derinleştirerek kapanma noktasına gelmiştir.
Gazeteye abone olarak tirajını yükseltebileceğimiz gibi, Basın İlan Kurumu’nun koord@bik.gov.tr mail adresine yazarak gazeteye ilan verilmesini isteyip Türkiyeli Rumların sesine can suyu verelim, Apoyevmatini Gazetesinin susturulmasına izin vermeyelim!
(Apoyevmatini gazetesinin abonelik bedeli, 3 aylık 25 TL, 6 aylık 50 TL, 1 senelik 100 TL’dir, gazete veznesine ya da verilecek banka hesabına yatırılabilir.Ayrıntılı bilgi ve iletişim için: apo.istanbul@gmail.com , (0 212) 225 59 57, (0212) 293 20 35)
Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi
Basın ilan Kurumu Genel Müdürlüğüne
1925 yılından beri Türkiyeli Rum vatandaşlarımızın sesi olan Apoyevmatini Gazetesi mali zorluklardan dolayı kapanma noktasına gelmiştir. Bu zorlukların en önemli nedenlerden biride kurumunuzun tirajı 600’e düştüğünden dolayı kurumunuzca ilan verilmemesi olmuştur.
Kurumunuzun bu kararının gözden geçirilerek, asırlık çınarı Apoyevmatini Gazetesinin kapanmasına neden olmayacağınızı ve Türkiyeli Rum vatandaşlarımızın sesinin susturulmasına kurum olarak alet olmayacağınıza inanıyoruz
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)