10 Temmuz 2011 Pazar

Abdullah Demirbaş ölüm tehlikesiyle karşı karşıya

Destek için İmza Formu İmza Listesi

Abdullah Demirbaş Diyarbakır Sur Belediye Başkanlığı’na 2004 yılında seçildikten sonra “tek tekçi” ve de sahte kurgularının boyaları sapır sapır dökülen bir Türkiye manzarasının yerine başka bir halin normal olduğunu anlattı bize. Çok dilliliği kimsenin engelleyemediği Türkiye’de 2007’de “çok dilli belediyeciliği” uygulamaya koydu.

Tek dilliler, “Tek dilden başka dil anlamam”, “Bizim başka tecrübeye ihtiyacımız yok” diyen zihniyet zabıtaları bu karar üzerine onu hemen görevden alındı. Bu arada “tek dilliliği” marifet gibi görenlerin çabalarına rağmen, hayatları “çok dilli” geçen insanlar onu 2009 yerel seçimlerinde yüzde 65 ile tekrar Sur Belediye Başkanlığına getirdi. Zihniyet zabıtası olması beklenen kertelerdeki “imalat hataları” olarak değerlendirilebilecek olan başka yargı organları ise onu beraat ettirdiler.

Ve KCK ile bağlantısı olduğu iddiasıyla Demirbaş da tutuklandı; dört ay boyunca içerde kaldı. Sonunda sağlık nedenleriyle tahliye edilmesine karar verildi.

Abdullah Demirbaş Sürekli olarak kan pıhtılaşması riski altında yaşayan, mesela son olarak, polislerin tasarruf etmeyi asla dert etmedikleri gaz bombalarına maruz kaldığı zaman, girdiği öksürük nöbetinin şiddetiyle neredeyse bütün vücuduna kan oturmasına neden olan tehlikeli bir hastalığa sahip. Ne zaman geleceği belli olmayan, herhangi bir küçük risk karşısında her an ölüm tehlikesi altında yaşayan bir insan Demirbaş...

Ve Abdullah Demirbaş’a bu hastalığıyla ilgili olarak gereken testleri yaptırabilmesi için yurtdışına çıkış izni verilmiyor...

Bu memlekette, birilerinin kafasındaki vatan fikrine göre “tehlikeli” ve “güvenilmez” olarak kabul edilen başka birçoklarının başına gelenler Demirbaş için de gündemde.

Bir zamanlar Ruhi Su için olduğu gibi... Ruhi Su’yu ve nicelerini bırakmadılar tedavisi için yurtdışına... Ve Ruhi Su ve niceleri , o “vatan” topraklarında hayatını kaybetti.

Abdullah Demirbaş’ın yurt dışı çıkış yasağına son verilerek, yaşam hakkına saygı gösterilmesine ve tedavisine izin verilmesini talep ediyoruz

Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi

İsmail Beşikçi
Fikret Başkaya
Sibel Özbudun
Sait Çetinoğlu
Temel Demirer
Recep Maraşlı
Sevan Nişanyan
Mahmut Konuk
Fatime Akalın
Şanar Yurdatapan
Ragıp Zarakolu
Attila Tuygan
Sabri Atman
Hanna Beth-Sawoce
İnciTuğsavul
Doğan Özgüden
Oktay Etiman
Kadir Cangızbay
Murat Kuseyri
Mihail Vasiliadis
Baskın Oran
Fikret Adanır
Halil Berktay
Zeynep Tanbay
Hüseyin Gevher
Erdal Doğan
Ramazan Gezgin
Mustafa Kahya
Necmettin Salaz
Mehmet Özer
Yalçın Ergündoğan
Ahmet Önal
Cemil Gündoğan
Muzaffer Erdoğdu
Hüseyin Taka
Adil Okay
Günseli Kaya
Ayşe Batumlu
Ümit Kaya
Gülten Madenli
Deniz Zarakolu
Atilla Kaya
Necati Abay
Erol Özkoray
Nuran Maraşlı
Haydar Işık
Tayfun İşçi
Günay Aslan
Ergin Erkiner
Nuri Aslan
Serdar Koçman
Pınar Ömeroğlu
Ayşe Hür
Yavuz Önen
Erdal Boyoğlu
Necmiye Alpay
Şaban İba
Yücel Demirer
Ferhat Kentel
Naci Kutlay
Vahap Coşkun
Selahattin Esmer
Nejat Kangal
Yusuf Çetin
Şehmuz Diken
Nalan Temeltaş
Fikri Kutlay
Mesut Saganda
Sertaç Bucak

...